Birleşme ve devralmalarda (M&A) durum tespiti (due diligence) mevzuatta açıkça belirtilmese de sürecin doğal ve en önemli aşamasıdır. Due diligence süreci ile işlem taraflarının süreç içerisinde ya da birleşme sonrasında karşılaşacakları tablo önceden öngörülebilir bir hal alacaktır. Bu süreç hukuki, finansal, stratejik ve operasyonel olarak ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla ayrı ayrı inceleme alanı bulan kapsamlı bir süreci ihtiva etmektedir. Hukuki due diligence süreci içerisinde, birkaç temel faktör dikkate alınmaktadır. Hukuki due diligence, hedef şirketle ilişkili tüm yasal riskler ile yükümlülükleri değerlendirmeyi ve belirlemeyi amaçlar. Süreç için önemli hususlar:

  • Kurumsal Yapı ve Yönetişim : Ana sözleşme, tüzük ve hissedar sözleşmeleri gibi hedef şirketin kurumsal yapısını şekillendiren belgeler gözden geçirilir. Yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uygunluğun tespiti için yapı, mülkiyet ve yönetişim uygulamalarını değerlendirilir.

Sözleşmeler: Müşteri ve tedarikçi sözleşmeleri, kiralamalar, kredi sözleşmeleri, ortak girişim sözleşmeleri ve lisans sözleşmeleri dahil olmak üzere hedef şirketin sözleşmelerinin incelenmesi gerekmektedir. Bu sözleşmelerle ilişkili şartlar, haklar, yükümlülükler ve potansiyel riskler öngörülebilir olmalıdır. Ayrıca İşlemden etkilenebilecek önemli sözleşmeler belirlenmeli ve bu sözleşmelerdeki kontrol hükümlerindeki değişiklikleri gözden geçirilmelidir. Sözleşmelerin satın alan şirkete devri için herhangi bir onayın gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekmektedir.

  • Yasalara ve Yönetmeliklere Uygunluk: Hedef şirketin iş yasaları, çevre düzenlemeleri, veri koruma yasaları, fikri mülkiyet yasaları ve sektöre özgü düzenlemeler gibi çeşitli yasa ve yönetmeliklere uygunluğu değerlendirilmelidir. Olası ihlaller veya yasal risklere bilinebilir ve önlenebilir olması gerekmektedir.
  • Dava ve Hukuki İhtilaflar: Hedef şirketin dava geçmişini ve devam eden yasal anlaşmazlıkların gözden geçirilmesi gerekmektedir. Davalar, düzenleyici soruşturmalar veya tahkim işlemleri dahil olmak üzere bekleyen veya tehdit altındaki hukuki uyuşmazlıkların niteliği, durumu ve potansiyel hukuki ve mali etkileri değerlendirilmelidir.
  • Fikri Mülkiyet Hakları : Patentler, ticari markalar, telif hakları ve ticari sırlar dahil olmak üzere hedef şirketin fikri mülkiyet portföyünün incelenmesi gerekmektedir. İlgili fikri mülkiyet haklarının sahipliği, geçerliliği ve uygulanabilirliği doğrulanmalı ve ihlal risklerini değerlendirilmelidir.
  • İşçi – İşveren İlişkisi Dahilindeki Hususlar: İş sözleşmeleri, politikalar ve iş uyuşmazlıkları dahil olmak üzere hedef şirketin çalışanları ile ilgili dinamikleri değerlendirilmelidir. Çalışanların sınıflandırılması, rekabet etmeyen anlaşmalar ve fesih prosedürleri dahil olmak üzere iş hukuk çerçevesinde birleşmeden kaynaklanan uyumluluğun sağlanması gerekmektedir.
  • Düzenleyici ve Lisans Gereklilikleri: Hedef şirketin işini yürütmek için gerekli izinlere, lisanslara ve sertifikalara sahip olup olmadığı denetlenmelidir. Sektöre özgü düzenlemelere uygunluğu doğrulanmalı ve uyumsuzlukla ilgili risklerin ortaya çıkarabileceği sonuçlar değerlendirilmelirdir. Örnek ile açıklamak gerekirse; madencilik yapmak isteyen bir şirketin, tüzel kişilik olarak şirket ortaklarını da kapsayan düzenleyici idare tarafından faaliyet öncesinde güvenlik tahkikatını da içeren bir sürecin ardından ruhsatlandırılması gerekmektedir. Şirketin birleşme ve devralma sürecinin tamamlanması için bu gibi izin ve onay gerektirici süreçlerin tamamlanıp tamamlanmadığının sağlıklı bir şekilde tetkik edilmesi gerekmektedir.
  • Finansal ve Vergisel Konular: Hedef şirketin finansal tablolarını, vergi beyannamelerini ve muhasebe uygulamalarını değerlendirmek için finansal danışmanlarla işbirliği yapılmalıdır. İşlemi etkileyebilecek ödenmemiş vergi yükümlülükleri, potansiyel finansal riskler veya usulsüzlükler yetkin finansal danışmanlar tarafından finansal due diligence yapılarak belirlenmelidir.

Değinilen hususlar, hukuki due diligence sürecinde dikkate alınması gereken bazı genel konu başlıklarıdır. Bununla birlikte, due diligence sürecinin kapsamı ve derinliği, belirli sektöre, işlemin niteliğine ve devralanın risk iştahına bağlı olarak değişebilir. Kapsamlı bir analiz yapabilecek, yasal risk ve yükümlülükleri azaltma konusunda rehberlik edebilecek deneyimli hukuki uzmanları sürece dahil etmek sürecin sağlıklı ilerletilebilmesi açısından son derece önem taşımaktadır.

Kaan Özçelik