Kişisel Verilerin Koruması Kanununa aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun “Suçlar ve Kabahatler” başlıklı beşinci bölümünde 17. Ve 18 maddelerde düzenlenmiştir. İlgili kanun aykırılık durumunda uygulanacak yaptırımları; aykırılığın, suç teşkil etmesi durumu ve kabahat kapsamında olması durumu olmak üzere iki ayrı başlık altında ele almıştır.
Kişisel Verilerin Korunması Kanununa Aykırılığın Suç Teşkil Etmesi Durumu:
- maddede yer alan ilgili düzenleme ile kanuna aykırılığın suç teşkil etmesi durumunda Türk ceza kanunun 135 ila 140. madde hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmış ve TCK’ya atıfta bulunulmuştur.
Türk Ceza kanunun atıfta bulunulan ilgili maddeleri:
-Madde 135’te hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verileceği ve hukuka aykırı olarak kaydedilen bu verilerin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı,
-Madde 136’da Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişilere, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verileceği,
-Madde 137.’de Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların; Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle, Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, İşlenmesi halinde, verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı.
-Madde 138’de verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verileceği,
-Madde 139’da ise bu kapsamda belirtilen Verilerin kaydedilmesine, yayılmasına veyahut yok edilmesine ilişkin suçların soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olmadığı savcılık tarafından re’sen soruşturma yapılabileceği düzenlenmiştir.
-Madde 140’ta ise yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağından bahisle TCK madde 60’da düzenlenen Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri hükmüne yönlendirme yapılmıştır. Burada da bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verileceği ve müsadere hükümlerinin, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir.
Anlaşılmaktadır ki Kişisel verilerin Korunması kanununa aykırılık durumlarının suç teşkil ettiği ve cezai yaptırıma bağlandığı haller kısaca; verileri usul ve yasaya aykırı şekilde kaydetmek, yaymak ve gerektiğinde yok etmemek şeklinde sıralanabilir. Cezai yaptırıma bağlanan bu eylemlerin soruşturulması ve kovuşturmasında şikayet şartı aranmamaktadır ancak ilgili kişinin veyahut kurumun şikayetiyle de savcılık tarafından soruşturma başlatılabilir. 5235 sayılı kanun uyarınca bu suçlara ilişkin yargılama mercii Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Kişisel Verilerin Korunması Kanununa Aykırılığın Kabahat kapsamında olması Durumu:
Kişisel verilerin Korunması Kanununa aykırılık halinde kanunun 18. Maddesinde kabahat kapsamına giren aykırılıklara ilişkin uygulanacak yaptırımla:
– Aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 5.000 Türk lirası ila 100.000 Türk lirası,
-Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 15.000 Türk lirası ila 1.000.000 Türk lirası,
-Kurul tarafından verilen kararları yerine getirmeyenler hakkında 25.000 Türk lirası ila 1.000.000 Türk lirası,
-Veri Sorumluları Siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında 20.000 Türk lirası ila 1.000.000 Türk lirası idari para cezası uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır.
-İlgili kanun maddesinde öngörülen idari para cezaları veri sorumlusu olan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında uygulanmaktadır.
-Bu eylemlerin kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bünyesinde işlenmesi hâlinde, Kurulun yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında görev yapanlar hakkında disiplin hükümlerine göre işlem yapılır ve sonucu Kurula bildirilir.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu 22/1 g bendinde idari yaptırımlara Kurul tarafından karar verileceği düzenlenmiştir. Verilen bu idari para cezalarına ilişkin olarak itiraz mercii Sulh Ceza Hakimliği olacaktır. Bunun sebebi kurulun, idari para cezalarının miktarına ilişkin karar verirken 5326 sayılı Kabahatler Kanunu düzenlemesine göre hareket edecek olması ve yine Kanun’da kabahatlerle ilgili hüküm bulunmaması halinde de genel kanun niteliğindeki 5326 sayılı Kabahatler Kanununun uygulama yeri bulacak olmasıdır.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırılığın kabahat kapsamında olması durumunda uygulanacak idari para cezalarının alt ve üst sınırı oldukça geniş tutulmuştur. Bunun sebebi kurul tarafından belirlenecek olan bedelin 5326 sayılı kabahatler kanununun 17. Maddesinde belirtilen idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte göz önünde bulundurularak karar verilmesinin sağlanmasıdır. Bu şekilde farklı ekonomik koşul ve durumlara sahip olan gerçek ve tüzel kişiler arasında hakkaniyet sağlanmış olacaktır.
İdarî para cezalarına ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşecektir.
Siz de fikrinizi belirtin