Anonim şirketlerin kendi paylarını iktisap etmesi, 6102 sayılı TTK’nın ‘Ticaret Şirketleri’ adlı ikinci kitabının dördüncü kısmını oluşturan ‘Anonim Şirketlere ilişkin hükümler içerisinde ‘Yönetim Kurulu’ ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı ikinci bölümde ‘Görev ve yetkiler’ başlığı altında “Şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin olarak kabul etmesi” kenar başlığıyla m. 379-389’da düzenlenmiştir.

İzah edildiği üzere bu hususun ‘Yönetim Kurulu’ ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı ikinci bölümde ‘Görev ve yetkiler’ başlığı altında düzenlenmesi ile kanun koyucunun, şirketin kendi paylarını iktisabını, daha çok yönetim kurulunun yetkisi ve görevi olarak telakki etmiş ve bu yüzden yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında düzenleme altına aldığı anlaşılmaktadır.

Anonim şirketlerde tüzel kişiliği temsilen icra organı olarak hareket eden yönetim kurlunun şirket tüzel kişiliği adına, şirket paylarını iktisap edebilmesi için Genel Kurul tarafından yetkilendirilmesi gerekmektedir. Bu yetki 6102 sayılı TTK uyarınca tanınmış bir husus olup eski TK hükümlerinde mümkün bulunmamaktaydı. Anonim ortaklıkların kendi paylarını iktisap etmesi durumu yeni kanunda, eski kanuna nazaran daha ayrıntılı ve hatta belirli oran dâhilinde bu duruma izin verecek şekilde düzenlenmiştir (Pulaşlı, 2012, 827).

TTK 379. Maddesi ile sınırlanan bu yetkinin şartları şu şekildedir;

  • İktisap edilecek tutarın esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini aşmaması,
  • Genel kurulun iktisap için yönetim kurulunu en çok 5 yıl için yetkilendirmesi,
  • Bu yetkide iktisap veya rehin olarak kabul edilecek payların itibarî değer sayıları belirtilerek toplam itibarî değerleriyle söz konusu edilecek paylara ödenebilecek bedelin alt ve üst sınırının belirlenmesi,
  • İktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olmalı,
  • İktisap edilecek payların tamamı ödenmiş olmalıdır.

Şirketin kendi paylarını iktisap etmesi kararı, olağan genel kurul veya olağanüstü genel kurul toplantısında alınabilir. Bu kararın alınması için TTK m.418’de öngörülen olağan toplantı ve karar alma sayılarının sağlanması yeterlidir.

YETKİLENDİRME GEREKMEKSİZİN İKTİSAP HALİ

Yeni TTK bazı hallerde Genel Kurul tarafından yönetim kurulunun yetkilendirilmesine gerek kalmadan iktisap edebilmesinin önünü açmıştır. Burada 381. Madde hükmünde ‘Bir şirket, yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için gerekli olduğu takdirde’ şirketin kendi paylarını yetkilendirme aramaksızın iktisap edebileceği düzenlenmiştir. Kanunun açık lafzı ile anlaşılacağı üzere 381. Madde hükmü ile yalnızca iktisap yetkisinin yönetim organına genel kurul tarafından tanınmadan OLAĞANÜSTÜ ŞARTLARDA, yetkilendirme olmaksızın TTK 379. Maddede sınırlı sayılan diğer şartlar mevcut olarak İKTİSAP OLANAĞI BULUNMAKTADIR.

Az yukarıda OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR olarak izah edilen hususlar 6102 sayılı TTK 381/1 hükmünde Bir şirket, yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için gerekli olduğu takdirde denilerek düzenleniştir. Kanun, şirket açısından yakın ve ciddi bir kaybı, şirketin kendi paylarını iktisabının sakıncalarından daha önemli görmüştür. Bunun sebebi madde gerekçesinde, bir anonim şirketin kendi paylarını iktisap etmesiyle ortaya çıkabilecek sakıncaların zamanla kaybolabileceği, ancak, şirket açısından ortaya çıkacak diğer zararların sonuçlarının ise kalıcı olduğu şeklinde ifade edilmiştir.

Yakın ve Ciddi Kayıptan anlaşılması gereken şirketin kendi paylarını satın alarak zararını denkleştirme dışında, başka şekilde kurtulması mümkün olmayan bir durumun var olmasıdır. ‘Yakın ve ciddi Kayıptan ne anlaşılması gerektiğine ilişkin, madde gerekçesinde şu örnekler verilmiştir;

  • Şirketin, kendi paylarını iktisap edememesi durumunda borca batık bir kişiden alacağını tahsil edememesi;
  • Pay senetleri değerinin borsada ani düşüşü veya düşebilecek durumda olması;
  • Şirket hakimiyetinin başka bir grubun hakimiyetine geçmesi veya geçecek olması

TTK 379. Md ÖNGÖRÜLEN ŞARTLARA GEREK OLMAKSIZIN GERÇEKLEŞEN İKTİSAP

Genel kural olarak Anonim Ortaklıkların kendi paylarını iktisap edebilmesi için md. 379 hükmünde sayılan şartların bulunması gerekmektedir. Bunun ilk istisnasını kanun koyucu 381 hükmünde Bir şirket, yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için gerekli olduğu takdirde kendi paylarını yetkilendirme aramaksızın iktisap edebileceği düzenlenmişti. Ancak özellik arz eden bazı durumlar açısından TTK 382. Madde hükmünde ise m. 379’da öngörülen şartlara uymadan da paylarını iktisap edebilme imkanı vermiştir.

TTK’nin 382. maddesinde ise bu uygulamanın istisnaları düzenlenmiş olup, buna göre;

  1. a) Sermayenin azaltılması nedeniyle yapılıyorsa,
  2. b) Külli halefiyetin (miras) gereği ise,
  3. c) Bir kanuni satın alma yükümünden doğuyorsa,
  4. d) Bedellerinin tümünün ödenmiş olması şartı ile cebri icradan, bir şirket alacağının tahsili amacına yönelikse,
  5. e) Şirket, bir menkul kıymet şirketi ise 379. maddede belirtilen % 10’luk sınıra, genel kurul kararına ve net aktife sahip olma şartlarına bağlı olmaksızın kendi paylarını iktisap edebilir denilmektedir.

Madde metninde beş istisnai durum sayılmakla birlikte, bunlara bir de şirketin kendi paylarını ivazsız iktisabını düzenleyen m. 383 hükmünü de eklemek gerekir. Zira m. 383 hükmü açısından da m. 379’da öngörülen şartlara tabi olmadan payların iktisap edilmesi söz konusudur. Bu maddeye göre;

Madde 383- (1) Bir şirket, bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla, kendi paylarını ivazsız iktisap edebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü, yavru şirket, ana şirketin paylarını ivazsız iktisap ettiği takdirde de kıyas yoluyla uygulanır.

Şirketin kendi paylarını iktisap etmesine ilişkin düzenlemeler sadece TTK’da düzenleme altına alınmamış, bunun dışında bazı kanunlarda da özel hükümler öngörülerek şirketin kendi paylarını iktisabına ilişkin belirlemelerde bulunulmuştur. Bu durumu dikkate alan kanun koyucu m. 387 hükmünü öngörmüştür. Bu maddeye göre, şirketin kendi paylarını iktisap edebileceğine ilişkin diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.

SONUÇ OLARAK;

Kısaca özetlemek gerekirse, kanun koyucu anonim ortaklıkların kendi pay senetlerini iktisap etmesini 379. Madde hükmü ile ancak belirli şartlar altında geçerli olabileceğini izah etmiştir. 382. ve 383. Madde hükümleri ile istisnai haller düzenlenmiş olup, bu hususlar yukarıda detaylı şekilde izah edilmiştir. Sayılı hallere uygun olmayan şekilde yönetim kurulu tarafından yapılan kazanımların hukuka uygun olmayacağı ve üyelerin hukuki, cezai sorumlulukları olabileceğini unutmamak gerekir.

KAYNAKÇA                        :

PULAŞLI, Şirketler Hukuku Şerhi, s. 1236 N. 33.

YILMAZ, Kendi Payları, s. 30.

Bkz. m. 381 gerekçesi.

TEKİNALP, Tek Kişi Ortaklığının Esasları, s. 76 N. 9-23. Ayrıca bkz. ÖZKORKUT, s. 27-28.

Şener, a.g.e., s.399.

Ahmet Yavaş